Hukukta tevdi ne demek?

Tevdi kelimesi; bir şeyi vermek veya teslim etmek anlamına gelir. Emanet yerinin belirlenmesi, ödeme yerinin belirlenmesi anlamına gelir.

Dosyanın tevdi edilmesi ne demek?

Mahkemede “devredilen” terimi, bir davadaki belirli bir konu veya belgenin başka bir makama veya kişiye havale edilmesi anlamına gelir. Bu, dosyanın veya delilin değerlendirme veya inceleme için başka bir mahkemeye, uzmana veya kuruma gönderildiği anlamına gelir.

Mahkemede tevdiine ne demek?

Bir güvenlik depozitosu sözleşmesi, kiracının kirayı ödeyeceği yeri belirlemek için mahkeme tarafından emredilen bir düzenlemedir. Bu prosedür, kiracı kirayı ödemek istediğinde ancak nereye transfer edeceğini bilmediğinde veya ev sahibi kira ödemelerini kabul etmediğinde kullanılır.

Tevdi edilen görev ne demek?

verilen ve geride bırakılan bir görevdir. Siz atandınız. Görev sizindir.

Tevdi hakkı ne demek hukuk?

Madde metni. Alacaklı ödemede temerrüde düşerse, borçlu teslim edilecek malları emanet ederek borcundan kurtulabilir; alacaklı bunun sonucunda oluşan zarar ve masrafları üstlenir. Emanet yeri, ifa yerindeki hakim tarafından belirlenir. Ancak ticari malların bir depoda saklanması, yargı kararı olmaksızın da mümkündür.

Tevdi yeri ne demek hukuk?

Tevdi yerinin belirlenmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 107. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir: “Alacaklı borcunu ödemede temerrüde düşerse borçlu, teslim edeceği şeyi tevdi etmek suretiyle borcundan kurtulabilir. Bundan doğan zarar ve masraflar alacaklıya aittir.” hükmü hükümde düzenlenmiştir.

Tevdi edildiği ne demek?

Mevduat; Vermek, bırakmak, bağışlamak anlamına gelir. 3. Mevduat, bir şeyi bir yere emaneten bırakmak anlamına gelir. 4. Mevduat sahibi, payını kayıtlı veya hisse senedi şeklinde başkasına maddi (fiziki) olarak bırakan ve genel kurulda o kişi tarafından temsil edilmek isteyen kişidir. 5.

Tevdi yerini hangi hâkim belirler?

“Teslim yeri, ifa yerindeki hâkim tarafından belirlenir.

Tevdi edilmiş alacak ne demek?

Borçlu, alacaklının emanet edilen şeyi kabul edeceğini veya teminatın bir ipoteği sona erdireceğini beyan etmediği sürece, emanet edilen şeyi geri alabilir. Rehin edilen şey geri alındığı anda, talep tüm yan haklarla geçerliliğini korur.

Evrak tevdi ne demek?

Emanet kelimesi; bir şeyi vermek, bir şeyden vazgeçmek veya bir şeye veda etmek anlamında ifade edilir. Arapça “ved” kelimesinden türemiş olup, “tevdi” (emanet) biçimini almış olup vedalaşma anlamında ifade edilir.

Tevdi amaç ne demek?

1. teslim etmek, emanet etmek, vermek. 2. (eski) elveda, veda.

Tevsii tahkikat ne demektir?

Genişletilmiş bir soruşturma talebi, savunmanın davayı sunabilmesi için araştırılması gereken konular ve henüz hangi delillerin toplanmadığı konusunda mahkemeyi bilgilendirir. Ayrıca, yargılama süresinin uzatılmasını da talep eder. Başka bir deyişle, soruşturmanın veya kovuşturmanın genişletilmesi talebidir.

Tevdi edilmek ne demek hukuk?

Bir olgunun (kanunun) resmi kayıtlara veya defterlere girilmesi veya kaydedilmesi. Bir suçun cezasının belirli sebeplerden dolayı ağırlaştırılması, ağırlaştırılması, yoğunlaştırılması ve kaydırılması. Bunun sebeplerine ağırlaştırıcı sebepler denir.

Tevdi nedir?

1. Teslim etmek, emanet etmek, vermek: Hüseyin Baha’nın, mülki amiri Ahmet Şevki’ye (Hâlit Z. Uşaklıgil) emanet ettiği dertleri dinlemek için kulak kabartıyor.

Tevdi olunması ne demek?

deposited – Nişanyan Sözlüğü. Arapça tawdīˁ توديع kelimesinden ödünç alınmış bir kelimedir, bu kelime wdˁ kökünden gelir ve “göndermek, bırakmak” anlamına gelir.

Tevdi almak ne demek?

4. Mevduat sahibi, payını nama yazılı veya pay senedi şeklinde bir şahsa devreden ve bu şahsın kendisini genel kurulda temsil etmesini isteyen kişidir.

Tevdi etmek ne demek borç hukuku?

“Kefalet”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ndan borçlar hukukunda kullanılan bir terimdir. Bu bağlamda “emanet etmek”, “hediye etmek”, “bırakmak” ve “bir yere hediye olarak emanet etmek” anlamlarında kullanılmaktadır.

Tevdi yerini hangi hakim belirler?

“Teslim yeri, ifa yerindeki hâkim tarafından belirlenir.

Tevdi amaç ne demek?

1. teslim etmek, emanet etmek, vermek. 2. (eski) elveda, veda.